Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, bilhassa lenfoma açısından boyun, koltuk altı ve kasıkta giderek büyüyen şişlikler, karın ağrısı, şişkinlik, halsizlik, yorgunluk, istemsiz kilo kaybı, iştah azalması, gece terlemesi, ateş ve kaşıntı üzere belirtileri olanların vakit kaybetmeden sıhhat kuruluşlarına başvurmalarının kıymetli olduğunu bildirdi.
KTÜ Farabi Hastanesi Hematoloji Kısmı uzmanlarından Prof. Dr. Yılmaz, “Dünya Lenfoma Farkındalık Günü” hasebiyle yaptığı yazılı açıklamada, lenfoma yani lenf kanserinin, insan bedeninde bulunan lenf bezlerinin makus huylu bir hastalığı olduğunu belirtti.
Dünyada yaklaşık 1 milyondan fazla kişinin lenfoma ile hayatına devam ettiğini, her gün bin şahsa daha teşhis konulduğunu vurgulayan Yılmaz, 60’dan fazla lenfoma alt tipinin her birinin klinik özellikleri ve tedavisinin kendi içinde farklılık arz ettiğinin altını çizdi.
Yılmaz, lenf kanserinin, bedenin virüs ve bakterilere karşı savunma hücreleri olan lenfositlerin denetimsiz formda büyümesi ile oluşan kanser tipi olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Vücudun değerli savunma sistemlerinden olan lenf bezleri, rastgele bir enfeksiyon sırasında büyüyüp hastalık sona erdiğinde olağana dönerler. Ama lenfoma hastalığında, lenf bezi hücreleri denetimsiz çoğalarak ve geri dönüşümsüz büyüyerek bedenin çeşitli bölgelerinde şişlikler meydana getirir. Bu hastalık birebir vakitte lenf bezleri dışında, lenfositleri yapısında barındıran dalak, karaciğer, kemik iliği ve beyin üzere öbür organlarımızda da ortaya çıkabilir.”
Lenfomanın kesin nedeninin tam olarak bilinmediğine işaret eden Yılmaz, genetik özellikler, hava kirliliği üzere çevresel faktörler, bilhassa radyoaktivite, böcek ilacı kullanımı üzere kanserojen içeren ortamlarda icra edilen meslekler, kimi enfeksiyonlar ile sigara ve alkol üzere alışkanlıkların bu hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığının düşünüldüğünü aktardı.
Yılmaz, lenfomanın en değerli belirtisinin deri altında oluşan ekseriyetle ağrısız nodüller olduğunu, bunların da bilhassa boyun, koltuk altı, göğsün üst kısmı, mide, karın ve kasık bölgesinde sıklıkla göze çarptığını belirtti.
Toplum farkındalığının artması önemli
Lenfoma kanseri belirtilerinin erken evrede çoklukla görülmeyebildiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Hastalığın ilerlemesi ile öbür birçok hastalıkla benzeyen kimi belirtiler meydana gelebilir. Bunlar, yüksek ateş, gece terlemesi, yorgunluk, halsizlik, bademcik şişmesi, nefes darlığı, öksürük, kaşıntı, dalak büyümesi, döküntü, alkol alındıktan sonra ağrı oluşması, nedeni bilinmeyen kilo ve iştah kaybı, karın ağrısı olabilmektedir. Lenfoma kanserinin teşhisinde, kan testleri, akciğer sineması, ultrason, tomografi, MR, PETCT üzere görüntüleme formülleri ve kesin teşhis için biyopsi alma usulü kullanılmaktadır. Lenf kanseri tedavisini, lenfomanın tipini, büyüme suratını, hastalığın evresini, yayılma suratını, hastanın yaşını ve öteki hastalıklarını baz alarak planlıyoruz. Tedavide, kemoterapi, radyoterapi, kemik iliği nakli, tümör hücrelerine karşı bilhassa son devirde kullanımı artan gayeye yönelik akıllı ilaçlar tercih edilmektedir.”
Yılmaz, kanser olaylarının son yüzyılda giderek artış göstermesi nedeniyle toplum farkındalığının artmasının da giderek değer arz ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Özellikle lenfoma açısından boyun, koltuk altı ve kasıkta giderek büyüyen şişlikler, karın ağrısı, karında şişkinlik, halsizlik, yorgunluk, istemsiz kilo kaybı, iştah azalması, gece terlemesi, ateş ve kaşıntı üzere belirtiler fark edildiğinde, hastaların vakit kaybetmeden en yakın sıhhat kuruluşlarına başvurmaları hayati değere haizdir. Tekrar tüm kanserlerde olduğu üzere lenf kanserlerinde de sağlıklı ve istikrarlı beslenmeye, tertipli spora gereken değerin verilmesi, alkol, sigara, hazır besinlerden uzak durulması hastalığın önlenmesinde değerli bir rol oynamaktadır.”
